21 Nisan 2009 Salı

L.pool - Ars.-havin


21 Nisan 2009 salı günü öyle bir maç oynandı ki akıllara zarar.2 ve 4. sıralarda yer alan iki Premier lig ekibi Arsenal ve Liverpool kozlarını Anfield Road'da paylaştı.İki takımda çok formdaydı.61 puanlı Arsenal'de eksikler çoktu ve önemliydi.Kalede Almunia,defansta Gallas,forvet hattında ise Adebayor ve Van Persie sakatlar listesindeydi.Liverpool'da da Gerrard sakattı ve maçta oynayamayacaktı.Bu eksiklere rağmen iki tarafta çok istekliydi.Maçtaki ilk gol Arsenal'den geldi.36. dakikada Arshavin takımını 0-1 öne geçirdi ve ilk devre bu sonuçla kapandı.
2. yarıya fırtına gibi giren Liverpool 49 Torres ve 56'da Benayoun'un golleriyle bir anda skor'u 2-1 yaptı.Ancak Arsenal pes etmedi ve 67. dakikada Arshavin'in golüyle maçı dengeledi 2-2.Bu golden 3 dakika sonra yine Arshavin sahneye çıktı ve skoru 2-3 yaptı.Ancak skor sürekli değişiyordu.Torres 73. dakikada skoru 3-3 yaptı.Ancak gol perdesi henüz kapanmamıştı.Arshavin kendisinin ve takımının 4. golünü 90. dakikada Liverpool filelerine bıraktı.Herkes maçı Arsenal kazanacak derken santra yapıldı ve Liverpool golü geldi.Yossi Benayoun kendinin 2. takımının 4.golünü attı ve maçın skorunu ilan etti.

Arshavin bu gece harikalar yarattı ve takımını tek başına sırtladı.Bu kadar eksiğe rağmen Arsenal bu zorlu deplasmandan böylesine krıtik bir haftada puan çıkartmayı başardı.

Liverpool savunmasıda s.o.s. vermeye devam ediyor.Şampiyonlar liginde 0-2 öne geçtikleri maçta 4-4 berabere kalmışlardı Chelsea'yle.Bu maçıda 2-1 öne geçmelerine rağmen 4-4 berabere tamamlayabildiler.Benitez'in dikkatli olması lazım..

Komik spikerler;Sadece İlker Yasin mi var sanıyorsunuz ?


8-0'lik Ingiltere Maçi'ni anlatan spiker;
"Evet sayin seyirciler, Ingilizleri'n bir atagini daha gol yiyerek savusturduk."
"Maç bitti biz hala gol yiyoruz sayin seyirciler." ,

-Çok tehlikeli bir yerden korner kullaniyorlar (Bülent Karpat)

Oguz Tongsir - Simdi Galatasaray'da Volkan diye bir futbolcu var. Orta sahadan topu aldigi zaman yana, saga, sola degil, direk "dikine" oynayabilen bir futbolcu.

29 haziran 2005 Brezilya - Arjantin maçi.
Ilker Yasin maç sirasinda yagan yagmuru; "Islak yagmur taneleri..." diye tanimliyor.

Besiktas - Galatasaray Maçi'nda ki bir pozisyonun ardindan Show Radyo;
-Topa son dokunamayan Carew.

Orhan Ayhan
31 Ekim 2004 Galatasaray - Akçaabat Sebatspor;
Iki takimda iyice durdu sanki sahura kalkacaklar, o da ne hasan kalkti ama durdu.

Adanar17;nin özel kanallarinin birindeki spiker:
-Eveet Adanademirspor sahaya "yaklasik" 11 kisi çikti.

16 Aralik 2005 Kayserispor - Galatasaray maçi, Radyo 7 spikeri Ümit Karan'in golü için fena gaza geliyor;
"Evet sayin dinleyenler Kayseri Atatürk Stadi'nda golü kimse görmedi.Kaleci Ivankov görmedi, 25 bin taraftar görmedi, ben bile görmedim.Diyebilirim ki Ümit Karan kaleye sut atmadi adeta tabancayla mermi atti kursun atti"

Sabri Ugan:
-Milan Schalke maçi 3-2 berabere devam ediyor.

Yillar önce bir Sampiyonlar Ligi maçi.Star Tv'de Bülent Karpat ilk kez spikerlik yapacak;
-Eee..ööö...düt !! Maç basladi.

16 Kasim 2005 Türkiye Isviçre maçi:
-Sayin seyirciler, size Isviçreli futbolcular hakkinda da bilgi vermek istiyorum. Ama bos verin.

1 aralik Besiktas - Zenit maçinda spiker;
-Hakem ofsayta karar veriyor yardimcisinin yardimiyla.

25 Agustos 2005 Besiktas FC Vaduz maçi spiker döktürüyor.
-Ailton yan hakemi sözlü olarak uyardi.(Nasil yani?Kart ta çikarsaydi keske)

7 Eylül 2005 Ukrayna Türkiye maçi;
Ümit Aktan:
-Evet sayin seyirciler hakem Ukraynali oyuncuyu maçtan sonra evlat edinecekmis gibi davraniyor.

Spiker:Ümit Aktan.
2 Aralik 2003 Galatasaray Juventus maçi:
-Yapma be Nielsen yapma!Sen hakemsen bende bogaz köprüsünü yapan mühendisim!

Türkiye-Brezilya maçinda spiker sakatlanan Alpay için;
"Alpay arka ayagini burktu"

7 eylül 2005 Ukrayna Türkiye maçi
Ümit Aktan:
"Ukrayna oyuncu degistiriyor.Husin girdi oyuna.Top onda.Karsisinda Hüseyin var.Bizimkisi daha Hüseyin tabi."

Ukrayna - Türkiye maçinda 90. dakika civari 1-0 önde oldugumuz durumda oyuncu degisikligini isaret eden hakeme duymamis gibi yapan Okan için :
-Okan'in çikmasini isaret ediyor bizde anlamamis gibi yapiyoruz sayin seyirciler.

3 Eylül 2005 Türkiye Danimarka maçi, Ilker Yasin 2-1'den sonra artik maçi sunmayi birakip antrenörlüge baslamistir..
"Hamit evet.Hamit topu çok tutma ayaginda.Bravo.Ama oraya degil.Ah. Hamit tekrar kazandi.Aferin.Hemen pas ver.Verdi.Okan.Okan kossana oraya. Simdi hemen defansa dönün.Aferin Volkan.Aferin.Hemen çikar topu elinden.Hakan sola kos.Bravo.Aferin"

6 Eylül 2003 Türkiye-Yunanistan maçinda Mehmet Baturalp: ''Iki ucu zorlu degnek''

Moldova maçindan Ilker Yasin buyuruyor;
"ceza sahasi ana baba günü gibi.

6 Kasim 2002 Fenerbahçe Galatasaray maçi radyodan anlatan bir spiker Emre Asik'in kirmizi kart gördügü pozisyonda:
-Evet çok sert bir hareket, hakem kirmizi karti gösterecek, aslinda Emre her renk karti hak ediyor sayin dinleyiciler. hani 'omzum agriyo bir çik da çignele' dersiniz ya iste Emre de aynen öyle yapmis bu pozisyonda.

Japonya-Türkiye maçini anlatan spikerin tribünlerde maçi seyreden federasyon yetkililerinin yüzlerindeki ifade ile ilgili müthis analizi: "Yüzlerinde maç sonrasi sevinecegiz, simdi bekliyoruz.Tedirgin bir bekleyis içindeyiz ifadesi var."

Ümit Aktan, 17 Kasim 2002 Fenerbahçe - Bursaspor maçini Radyo D'den aktarirken;
-Washington'un kaçirdigi her gol sonrasi.
-O topu gol yapmak için hiçbir sey yapmaya gerek yok.Orada agaç olsa, gelip top çarpsa gol olur.
-Dedeler yarisinda derece alamamis bir dede bile tekerlekli sandalyeyle o golü atardi.

16 Eylül 2003 Besiktas - Lazio maçi.Sunanüntekin Onay.
Lucescu taktik geregi Ahmed Hassan ve Sergen'i yedek tutmaktadir.
Ilk yari bir serbest vurus kazanilir.Güntekin Onay yarar.
-Hakem baraji ayarladi.Kimin vuracagi belli degil.Topun arkasinda Kaan Dobra, Ahmet Yildirim biraz solda.Pancu Kaan Dobra'nin yaninda,Ilhan Mansiz daha geride.Sergen kulübede.

Karli bir gün.Spiker Ümit Aktan;
-Sahadaki karlarin tamami temizlenememis, buradan bakildiginda saha yogurtlu ispanak gibi görünüyor.

2 Nisan 2003 Ingiltere - Türkiye maçi ve Levent Özçelik:
-Evet sayin seyirciler, dakika 81 ve Ingilizler 1-0 önde.(biraz bekler) Yine öndeler.

FC Sion-Galatasaray Sampiyonlar Ligi Ön Eleme Maçi.
Ümit Aktan (galibiyetten sonra);
-FC Sion'un adi bu günden sonra ''Depre-Sion'' olacak sayin seyirciler.

Abd 1994 Almanya-Bulgaristan Çeyrek Final maçi (canli yayin);
-Evet golü atan futbolcu Letchkov.Evet notlarima bakiyorum Letchkov Almanya'nin Hamburger takiminda top kosturuyor.Evet yanlis mi baktim notlarima diye bir daha bakiyorum.Evet gerçekten Hamburger takiminda oynuyor.

Yorumcu;''Çok temiz bir blok çok temiz.''
Spiker;''O halde temiz bir blok ama kirli bir düdük diyebilir miyiz?''

4 Mart 2003 Galatasaray - Malatya kupa maçinda.Ümit Aktan radyoda. "Kaleci topu pirtlatti sayin seyirciler"

Galatasaray - Manchester United Sampiyonlar Ligi Ön Eleme 2. maçi.
Anlatan : Ilker Yasin;
"Artik karsilasmanin son anlari.Heyecan dorukta.Bayraklariniz hazir mi ? Arabalariniz kapida mi ?"

5 Mart 2003 Besiktas - Gençlerbirligi maçi esnasinda ceza sahasi içindeki bir pozisyonun tekrarinda , Ömer Üründül;
-Bak simdi Ahmet Hassan'in çok ince bi hareketi var surda, alttan geçiriyor"

İlginç Futbol ...


* Jübile maçında kendi kalesine gol atan tek futbolcu Franz Beckenbauer.


* Efsane İngiliz futbolcu Gary Lineker, yaklaşık 20 yıl süren kariyerinde bir tek sarı kart bile görmedi.


* Paulo Araujo aynı maçta 5 kez kart görerek rekor kırdı. Olayın nedeni, oyundan atılan

Brezilyalı futbolcunun dalgın hakeme fark ettirmeden maça devam etmesiydi.


* 1957 yılında Charlton, 75 dakika 10 kişi oynadığı ve son yarım saatine 5-1 mağlup girdiği Huddersfield maçını 7-6 kazandı.


* Willenhall Town Ladies-Burton Brewers maçı, Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Ortalama her 1,5 dakikada 1 gol atan Willenhall Town, maçı 57-0 kazandı.


* Finlandiya’nın unutulmaz oyuncularından Pentti, 1986′da kendi kalesine 5 gol attı. Maçtan sonra takım arkadaşları tarafından Pentti’ye ‘pusula’ bile alındı.


* ‘Üç büyükler’ içinde ligi eksi averajla tamamlayan tek takım Beşiktaş. Siyah-beyazlılar, 11. sırada tamamladığı 1975-76 sezonunda 25 gol atıp, 32 gol yemişti.


* 2006 Dünya Kupası’na 2. Turda veda eden İsviçre, kalesinde hiç gol görmeden elenen ilk takım olarak kupa tarihine yazıldı.


* 2001′de Sydney’de oynanan maçta Avustralya, Samoa’yı 31-0 yenerken,Archie Thompson, 11 golle zor bir rekorun sahibi oldu


* ‘Şampiyonlar Ligi’ndeki en süratli gol’ David Trezeguet’ye ait. 1997-98′de Monaco forması giyen Trezeguet’nin şutu 157.33 kilometre hızla Manchester United ağlarıyla buluştu.


* ‘Dünyanın en hızlı hat-trick’ rekoru Ross County’nin eski futbolcularından Tommy Ross’a ait. Ross 1964′te Victroia Park’ta oynanan maçta Nairn County karşısında 90 saniyede 3 gol kaydetti.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Artık en iyi değilim

İtalya Milli Takımı'nın ve Juventus'un başarılı kalecisi Gianluigi Buffon en iyi olmadığını açıkladı. Başarılı file bekçisi bir İtalyan kanalında katıldığı ''Chiambretti'' adlı şovda yaptığı açıklamada, şu anda Inter'in kalecisi Brezilyalı Julio Cesar'ın kendisinden daha başarılı olduğunu ve Cesar'ın gittikçe yükselen bir form grafiğine sahip olduğunu belirtti.

Tecrübeli eldiven, ''Her zaman yüksek tempoyla oynamanız, doğal olarak bazen form düşüklüğüne yol açabiliyor'' diyerek, şu anda İtalya'nın en iyi kalecisi olmadığını açıkladı. Buffon, kendisini böyle düşünmeye sevk eden nedenlerin başında sezon başında geçirdiği ağır sakatlığın da olumsuz etkisi olduğunu sözlerine ekledi. Juventus'u her zaman çok sevdiğini dile getiren başarılı kaleci, ''Önümüzdeki sezonlarda da Juventus'ta kalmak istiyorum. Fakat bu gelecek tekliflere kapalı olduğum anlamına gelmemelidir'' diyerek, transfer dedikodularına nokta koymamış oldu.

Buffon, 2006 yılında yaşadıkları ''Calciopoli'' skandalıyla İtalya İkinci Ligi'ne (Serie B) düşürüldüklerinde kimsenin Juventus'la anlaşmaya yanaşmadığını ve yıldız futbolculardan Patrick Viera ile Zlatan Ibrahimovic'in Inter'e transfer olmalarının takımı olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.

Şampiyonluk yarışına da değinen Buffon, ''Şu anda Inter şampiyonluğa çok yakın. Bu noktadan sonra kaybedeceklerini sanmıyorum'' dedi.


Futbolcu nasıl kafeslenir?

Bundesliga'da top koşturan Hırvat futbolcu Dino Drpiç'in topmodel ve şarkıcı karısı Nives Celsius, Alman Bild gazetesindeki köşe yazısında, kadınlara "Bir futbolcuyu nasıl kafesler ve evlenirsiniz" dersi verdi..

Bundesliga'da top koşturan Hırvat futbolcu Dino Drpiç'in topmodel ve şarkıcı karısı Nives Celsius, Alman Bild gazetesindeki köşe yazısında, kadınlara "Bir futbolcuyu nasıl kafesler ve evlenirsiniz" dersi verdi..

Seksi şarkıcının, önerileri o kadar ilgi gördü ki, yazı daha sonra İngilizce, Fransızca, Almanca, Danimarkaca, Usveççe gibi daha bir çok Avrupa diline çevrildi..

İşte Nivel Celsius'un futbolcu koca bulma yolları..

1- Sakın bir futbolcuyla olduktan sonra, diğerine gitmeyin. Eğer bir futbolcuyu evlenmeye ikna edemediyseniz, işiniz diğerinde çok zor. Futbolcular arasında büyük bir arkadaşlık bağı vardır.

2- Hiçbir randevuda para ödemeyin. Onlar çok para kazanır ve kadınlara para harcamaktan hoşlanırlar. Bunu göstermek isterler, gençlerdir. Bırakın parayı o ödesin.

3- Sakın kendinizi tamamen açmayın. Bir yanınız mutlaka gizemli kalsın. Sizi tam keşfettikten sonra, bırakır başkasına gider.

4- Hiçbir zaman onu bunaltmayın. "Neredeydin, saat kaç, kimleydin, niye geç kaldın" bu soruları asla sormayın. Onlar gençtir ve biraz da yaşamaya ihtiyaçları var.

5- Zor maçlardan önce onu yormayın. İyi davranın sevecenlik gösterin. Futboldan anlamaya çalışın. Kaybettiği bir maç sonrasında onu en iyi teksin edecek şey, güzel bir sekstir.

6- Seks hayatınız muhteşem olmalı. Seks sporcular için gereklidir. Sakın sizden sıkılmasın.

7- Hemen evlilik ve çocuk konularına girmeyin. Onu bunaltırsınız. Futlbolcular, evlendiğinde sanki kadınlara bir iyilik yaptıklarını veya başına talih kuşu kondurduklarını düşünüyor. Bu çok doğru ama dışarı vurmamaya çalışın. İstekli görünmeyin.

8- Onu hep düşündüğünüz gösterin ama aptallık yapıp alçak gönüllü olmayın. Verdiği pahalı hediyeleri sakın geri çevirmeyin. Ancak siz de ona küçük ucuz şeyler alabilirsiniz.

Futbolun ''Kara'' Lekesi:IRKÇILIK

-NO TO RACİSM-

Irkçılık hırstan gözü dönmüş ve insanlıklarını kaybetmişlerin yapacağı bir şeydir sadece.Futbolda bolca rastlanan bu utanç verici olaylar giderek hızlanmaya başladı ve UEFA'da bu olayların önüne geçebilmek için çok ciddi yaptırımlar uygulamaya başladı.Ancak futbol'un en iğrenç yanı hala ön planda.Eskiden beri süregelen bu olaylardan yalnızca bir kaçı akataracağım.Saygı duygumuz bazı isimlerin gerçek yüzlerini de görmüş olacağız.
1)
‘Çık o pis zenciyi sahadan sil’

İspanya milli takım teknik direktörü Aragones – Henry arasındaki tartışma futbol dünyasına büyük damga vurdu. Aragones’in Jose Antonio Reyes’e Henry'i kastederek, ''çık o pis zenciyi sahadan sil'' demesi ve bunun basına yansıması tepki çekti. İnsanlardaki kötü imajını silmek için basına demeç veren teknik adam ''Ben onu oyuncum motive olsun diye söyledim'' dedi. Bu demeç insanların gözünde değersizdi. Henry’nin ırkçı hareketlere maruz kalması sadece bununla ibaret değil. İngiltere haricinde hemen her ülkede ırkçı tezahüratlarla karşılanıyor Fransız futbolcu. PSV maçında yine bu tarz ırkçı hareketlerle karşı karşıya gelen Henry maçtan sonra yaptığı açıklamada ‘Bir gün bu sahayı terk edeceğim. O zaman yetkililer bunun önemini daha iyi anlayacaklar”açıklamasını yapmıştı.

2)

‘Düne kadar ağaçta oynayanlar şimdi yere inip insanlara tükürüyor’

Barcelona’nın yıldız ismi Eto’o İspanya’da ırkçı hareketlere en fazla maruz kalan isimlerin başında geliyor. Neredeyse her maçta maymun tiplemeleriyle yüz yüze gelen Etoo’ya en ağır laf Athletic Bilbao teknik direktörü Javier Clemente’den geldi. Bir dönem İspanya milli takımını da çalıştıran tecrübeli teknik adam A.Bilbao’lu futbolcu Unai’ye tüküren Eto’o’ya “Düne kadar ağaçta oynayanlar şimdi yere inip insanlara tükürüyor” açıklamasını yaparak onu maymuna benzetti.

3)

1916’daki G.Amerika Kupası’nda Uruguay Şili’yi 4-0 yenince Şili heyeti maçın iptalini istemişti. Nedeni ise öyle çirkindi ki. Onlara göre Uruguay maçta 2 siyahi futbolcu oynatmıştı. Onlar insan değildi ve bu maç iptal edilmeliydi.

4)


Öğrenciyi komaya soktular

Leeds United’ın borç batağına saplanmadan önceki başarılı yıllarında yaşanan bir olay hem taraftarları hem de tüm futbolseverleri üzmüştü... İngiltere milli takımında da oynayan Bowyer ve Jonathan Woodgate Asyalı öğrenci Sarfraz Najeib’i öldüresiye dövmüşlerdi. Öğrencinin kırılmadık yerini bırakmayan bu yıldız(!) futbolcular mahkemeden sadece 100 saatlik toplum hizmeti cezası almışlardı.

5) Türkiye'den bir örnek ve cevabı:

‘Hepimiz zenciyiz’
Ali Aydın Beşiktaş maçını yönettikten sonra kendisine uzatılan mikrofonlara Pascal Nouma’dan zenci diye bahsetti. Çarşı ise diğer hafta tribünlere ‘Hepimiz zenciyiz’ pankartını astı.





Çok şanslıyız ki ülkemiz bu konuda çok hassas ve avrupa'nın örnek alması gereken bir düzeyde.Hep böyle kalması dileğiyle...

''Murathan Nazik''

Dünyanın derbisi: El Classico


Barcelona - Real Madrid.. İspanyolların tabiriyle El Classico.. Dünyanın en ateşli karşılaşması.. Her yıl, tüm dünyada sonucu merakla beklenen karşılaşma.. Saha içi ve dışında iki ezeli ekibin bitmeyen rekabeti.. Bir çok insana göre Kraliyet: Güç, Cumhuriyet: Özgürlük anlamına gelir. Ancak İspanya'da durum biraz farklı. "Kraliyet" Real Madrid'le, "Cumhuriyet" ise Barcelona ile özdeşleşmiş durumda...
İspanya'da, Kraliyet takımı Real Madrid ile Katalonya'nın sembolü Barcelona arasında, 1 asırdan fazladır süre gelen bir çekişme yaşanıyor. Yıllardan beri her iki takım da birbirlerini ezebilmek için her şeyi yapıyor. Barcelona ve Real Madrid arasındaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle başlamış olsa bile şimdilerde ise rekabetin daha çok mali niteliklere sahip, reklam yapma telâşı, futbol endüstrisinin bu iki devinin arasındaki rekabetin en büyük yapıtaşlarından biri hâline geldi.


Real 65 - 58 önde
1928 yılından beri birbirleyle karşılaşan 2 ekip arasında genel lig toplamında oynanan 152 karşılaşmada R.Madrid'in 65 galibiyet 29 beraberlik 58 mağlubiyetle üstünlüğü gözükmekte. Lig tarihinde 2 takım arasında Barcelona da oynanan 76 karşılaşmalarda ise, Barcelona'nın 44 galibiyet 15 beraberlik ve 17 mağlubiyetlik bir performansla R.Madrid'e karşı üstünlüğü gözükmekte. Barcelona da oynanan son 22 lig karşılaşmasında ise R.Madrid'in yalnızca 2003-2004 yılında aldığı 2-1'lik galibiyet bulunmakta.
2 kulüp içinde; teknik adamlar, oyuncular, taraftarlar, basın açısından her zaman önem taşıyan dünya derbisi El Classico'da sonucun ne olacağını kestirmek, her ne kadar Barcelona favori gibi gözükse de zor olsa gerek